28 Eylül 2012 Cuma

EVİNİZİ SICAKTAN VE SOĞUKTAN KORUYUNUZ


Ülkemizde konutları ısıtmak ve soğutmak için kullanılan enerjinin payı,
diğer alanlarda kullanılan toplam enerji içinde önemli bir paya sahiptir..
Bu nedenle, evlerimizi ve çalıştığımız ortamı ısıtmak veya bazen de
soğutmak için harcadığımız enerjiden tasarruf edebilmek için, iç ortam
ısısını korumak üzere önlem alınması gereklidir. Üretilen ısının verimli
olarak kullanılabilmesi, evlerdeki ısı kayıplarını azaltarak diğer bir deyişle
ısı yalıtımı ile mümkündür. Binaların yalıtılmasıyla % 25’ten % 50’ye
varan oranlarda yakıt tasarrufu ve daha iyi ve sağlıklı bir ısınma
sağlandığı için de konfor seviyemiz artacaktır. Bu bölümde bir birey
olarak evinizde uygulayabileceğiniz basit yalıtım ve tasarruf
önlemlerinden söz edilmiştir.
• İlk olarak alınacak önlem, binamızı yapısal olarak ısı tasarrufu
sağlayacak şekilde yalıtmamızdır. Binanın dış hava ile temasta
olduğu çatı, dış duvarlar, kapı ve pencerelerin daha az ısı
geçirgen hale getirilmesi; dış duvarlara dışardan veya içerden ısı
yalıtımı yapılması ve pencere sistemlerinin iyileştirilmesi ile
mümkündür. Yüksek masraf gerektiren bu husus binanın en az
30 yıllık kullanım ömrü boyunca daha az enerji ile ısıtılmasını
sağlayacaktır.
• Çatılar uygun özellik ve kalınlıktaki yalıtım malzemeleri ile
yalıtılmalıdır. Bölgelere göre 5 ila 10 cm arasında uygun bir
yalıtım malzemesi ile yalıtılan bir çatı, % 10–15 civarında bir
enerji tasarrufu sağlamaktadır.
• Sızdırmazlığı ve ısıl geçirgenliği iyi sağlanmış pencerelerin,
yaklaşık % 15–20 oranında bir enerji tasarrufu sağlayacağı
unutulmamalıdır.
• Pencere camlarının 12 mm aralıklı çift cam yaptırılması
durumunda camlardan oluşacak ısı kayıpları yarı yarıya
azalmaktadır. İlave olarak camların özel kaplamalı (low-e)
yapılması, bu ısı kaybını bir miktar daha düşürmektedir.
Ülkemizde tüm iklim koşullarında çift cam yaptırılması önemli kazançlar sağlamaktadır. Evinizde bir tadilat yaptıracaksanız çift
cam konusuna öncelik verin.
• Pencerelerdeki hava sızıntılarını en aza indirin. Pencere
kanatlarının doğramayla birleştikleri yerleri yalıtım süngeri ile
kapatın. Pencere ve kapıların sızdırmazlığı iyi bir şekilde
sağlanmamış ise, evdeki ısının dörtte birinin kaybına neden
olabilmektedir.
• Yine aynı şekilde pencere ve kapı doğramaları ile duvar arasında
bir sızıntı varsa, mutlaka dolgu malzemeleri (alçı, sıva, macun,
silikon vb.) ile kapatın. Kırık pencere camlarını değiştirin, ya da
sızdırmaz şekilde bantlayın. Ayrıca gevşek camları macunlayın.
• Eğer pencerelerde panjur ve kepenk yoksa çift cam da
yaptıramıyorsanız, şeffaf naylon tabaka ile içten veya dıştan
koruyucu bir örtü oluşturun. Burada dikkat etmeniz gereken nokta
örtü ile cam arasının sızdırmazlığının sağlanmasıdır. Aksi
durumda camlarda buhar yoğuşması sorunu ortaya çıkmaktadır.
• Kullanılacak mekanın büyüklüğüne uygun kapasitede ısıtıcı ve
soğutucu seçin ve kullanmadığınız mekanları, boşu boşuna ısıtıp
soğutmayın.
• Apartman giriş kapılarını kapatın. Çift kapı veya otomatik kapama
sistemi uygulamaları ısının korunması için en kullanışlı
yöntemlerdir.Konutlarda ısıtılmayan/soğutulmayan mahallere açılan kapıları
(hol, banyo, wc vb.) sadece kullanılması gerektiği zaman ve kısa
süre ile açık tutun.
• Kışın içinde yaşanılan ortam sıcaklığını gereğinden fazla
yükseltmeyin. Oturma odaları için 19–21ºC arası, yatak odası için
16–18ºC arası uygun sıcaklıklardır. Ortam sıcaklığındaki 1ºC’lik
azalma, yakıt tüketiminin % 5–7 arasında azalmasını
sağlamaktadır.
• Yazın soğutulan hacimlerin sıcaklıklarının dış hava sıcaklığından
10 ºC”en fazla fark oluşturmamasına dikkat edin. Yazın iç ortam
sıcaklığını 24 ºC’nin altına düşürmeyin.
• Evdeki sıcaklığın çok fazla olduğu durumlarda; pencereleri
açmak yerine ısıtıcının ayarlarını düşürün. .
• Isıtılan mekanları, ısıtıcıların üzerine su dolu kaplar koyarak v.b.
nemlendirin. Ortam havası aşırı kuru ise, havayı % 50–55
oranında nemlendirmek kendimizi daha iyi hissetmemize neden
olur.
• Kış aylarında, gündüzleri güneş ışığını doğrudan alan camları
daha iyi ışık alacak şekilde temizleyiniz. Güney, doğu,
güneydoğu, güneybatıya bakan pencerelerin perdelerini açık tutun. Kuzeye bakan pencerelerin perdelerini ise (varsa panjurlar,
kepenkler) kapalı tutun.
• Yaz aylarında ise doğrudan güneş alan pencereleri mümkünse
dışarıdan gölgelendirin; bu mümkün değilse mutlaka perde,
panjur v.s. ile kapatıp güneş ışınının iç ortamı ısıtmasını
engelleyin.

27 Eylül 2012 Perşembe

Verimli Yatırım, Ekonomik Kar


oğal ve ekonomik kaynaklarımız sınırlı. Yaşanan küresel ekonomik ve çevresel krizde, enerji üretimi için yapılan yatırımların uzun vadeli olmaları, verimli sonuçlar vermeleri, teknolojilerinin gelişmeye açık ve temiz olmaları beklenir. Bu durumda yakıtı tükenmekte olan eski teknoloji ürünü, geleceği olmayan ve her yıl giderek sayıları azalan nükleer santrallere yatırım yapmak karlı mı?

Yıllara göre yeni nükleer gücün şebekeye bağlanması:

Kaynak: PRIS.IAEA Power Reactor Informaton System Database, Şubat 2007
23 yıl olan bir nükleer santralin inşasının ortalama 10 yıl sürmesi ekonomik açıdan riskli.
Şimdiye kadar hiçbir nükleer santral kredi alımı ve teşviksiz inşa edilemedi ve işletilemedi. Bir nükleer santralin kurulması ve enerji üretmesi çok pahalı olduğundan hükümetler şirketlere üretilen enerjiyi belli bir süre satın alma garantisi vermek zorunda kalıyorlar. Bu durumda ortaya çıkan tüm maliyet ve üretim dalgalanmalarının masrafı, üretilen enerjiyi kullanmasalar bile vergi mükelleflerinin sırtına biniyor.
Her yıl üretilen ve imha edilemeyen tonlarca nükleer atıktan kurtulma masrafları, Çernobil gibi yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olan kaza riskleri, kısa ömrünün sonunda ortaya çıkan yüksek söküm masrafları ve düşük istihdam kapasitesiyle ekonomik ve çevresel açıdan nükleer enerji karlı bir yatırım değil.
Mevcut nükleer santrallerin kapasitelerinin 4 kat artırılabilmesi için 6 ila 10 trilyon dolar yatırım yapılması gerekiyor. Bu yatırımların yenilenebilir enerjilere yapılması hem dünya, hem de ülke ekonomileri açısından daha karlı çünkü yatırılan bir dolar karşılığında yenilenebilir enerjilerden nükleer enerjiye oranla 8 kat daha fazla verim elde ediliyor. Bu durumda 6 ila 10 trilyon dolar yenilenebilir enerjiye yatırıldığında mevcut nükleer enerji kapasitesinden 24 kat daha fazla üretim yapılmış olacak.
Yenilenebilir enerji bozulmaya daha dayanıklı ve değişen koşullara daha çabuk adapte oluyor. Yenilenebilir enerji kaynakları sürekli yeniden üretildiğinden tükenme riski yok. Ayrıca atıkları olmadığı için atık imha maliyeti de yok. Yenilenebilir enerjilerin yakıt masrafı olmadığı için 2030'a kadar toplam 18.7 trilyon dolar kar edilmiş olacak. Bu miktardaki para yenilenebilir enerji sistemine yatırıldığında 2030'a kadar başka hiçbir bir maliyet olmadan elektrik üretimi sağlanabilir.
İçinde bulunduğumuz ekonomik krizin ulusal ekonomilere en büyük etkilerinden birisi de artan işsizlik oranları. Yenilenebilir enerji sektörü diğer tüm enerji sektörlerine kıyasla en fazla istihdam yaratan sektör. Nükleer enerji 1 Milyon US Dolar'lık yatırım karşılığında 3 kişilik istihdam yaratıyor. Oysa yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği aynı miktar yatırımla 4 ile 5 kat arasında bir miktar kadar daha fazla tam zamanlı istihdam sağlıyor.

Alternatif enerji kaynaklarının yarattığı istihdam miktarı: $1 milyon atırım karşılığı yaratılan istihdam

Enerji Kaynağı$1 milyon yatırım karşılığı yaratılan doğrudan istihdam.
(# iş)
$1 milyon yatırım karşılığı yaratılan dolaylı istihdam.
(# iş)
$1 milyon yatırım karşılığı yaratılan toplam istihdam.
(# iş)
Petrole göre yaratılan istihdam.
(% fark)
Fosil Yakıtlar
Petrol ve Doğalgaz0.82.53.4--
Kömür2.02.84.8+41.1%
Nükleer
Nükleer1.31.62.9-14.7%
Verimlilik
Bina İyileştirme7.75.112.8+276.5%
Toplu Taşıma12.14.216.3+379.4%
Yenilenebilirler
Rüzgar5.64.810.4+205.9%
Güneş5.94.510.4+291.2%
Biyokütle8.04.312.3+205.9%
Kaynak: Tablo, Polllin, Robert ve Heidi Garrett-Peltieras’ın Massachusetts Üniversitesi Politik Ekonomi Araştırma Enstitüsü ve Amerikan Gelişim Merkezi tarafından çıkartılan, “Green Recovery: A Program to Create Good Jobs & Start Building a Low-Carbon Economy.” Eylül, 2008, raporundan alınmıştır.

23 Eylül 2012 Pazar

MERKEZİ ISITMA VE SIHHİ SU SİSTEMLERİNDE ISINMA VE SIHHİ SICAK SU GİDERLERİNİN PAYLAŞMASI


Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemi Nedir?
Konutlarda ısıtma ve sıcak su temini için ısı üretimi, dağıtımı bağımsız bölümlerin dışında merkezi olarak ısı tüketimi ise bağımsız bölümler içerisinde yapılmasına merkezi ısıtmadenir.

Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemi Zorunluluğu:
5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununa ve  Binalarda Enerji Performans Yönetmeliğine göre merkezî ısıtma sistemine sahip binalarda, merkezî veya lokal ısı veya sıcaklık kontrol cihazları ile ısınma maliyetlerinin ısı kullanım miktarına bağlı olarak paylaşımını sağlayan sistemlerin kullanılması gerekmektedir.
·    Yeni yapılacak binalarda; yapı ruhsatına esas olan toplam kullanım alanının 2.000 m2 ve üstünde olması halinde merkezi ısıtma sistemi yapılması zorunludur.
·    Mevcut olan binalar ile inşaatı devam edip henüz yapı kullanım izni alınmamış olan binalar Mayıs 2012 tarihine kadar bu uygulamaya geçmek zorundadır.

Merkezi Isıtma ve Sıhhi Su Sistemlerinde Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmelik - MISSIGP;
Amacı, mevcut ya da yeni, birden fazla bağımsız bölüme sahip, merkezî ya da bölgesel ısıtma ve sıhhî sıcak su sistemli binalarda, ısıtma ve sıhhî sıcak su giderlerinin, bağımsız bölüm kullanıcılarına paylaştırılmasına, ilişkin usûl ve esasları belirlemektir.


Nasıl Uygulanacak:
·         Isıtma ve sıhhî sıcak su tüketimlerini ölçmek için mahaller ölçüm ekipmanları ile donatılır.
·         Arıza ve bakım halleri hariç olmak üzere bağımsız bölüm kullanıcıları ölçüm ekipmanlarına müdahale edemez.
·         Merkezî sistemlerle ısıtma yapılan bağımsız bölümlerdeki mahal sıcaklıkları, en az 15 °C olacak şekilde ayarlanır.
·         Merdiven sahanlığı, giriş holü, ısıtma merkezleri ve benzeri ortak kullanım mahallerinde, tüketim ölçülmez.
·         Kullanıma bağlı ısı veya sıhhî sıcak su tüketimi çok olan yüzme havuzu, sauna, kapıcı dairesi ve benzeri mahaller için ise tüketimin ölçülmesi mecburidir.
·         İlgili taraflar; ısı veya sıhhî sıcak suya ilişkin tüketimleri aylık veya belirli dönemlerde ölçer ve bağımsız bölüm kullanıcılarına ait gider paylaşım belgelerini düzenler.
·         Paylaşım bildirimleri, bina girişindeki ilan panosundan asgari üç gün süre ile liste halinde ilan edilir.

Tüketimi ölçmek için kullanılacak ekipmanlar nelerdir?
Binalarda kullanılan merkezi sistemin türü kullanılacak ölçüm ekipmanının türünü belirlemektedir.
·         Radyatör suyunun bağımsız bölüme birden fazla kolondan gönderildiği durumda ısı payölçer,
·         Radyatör suyunun tek bir noktadan gönderildiği (kollektörlü - mobil sistem) bağımsız bölümlerde ısı sayacı,
·         Merkezi sıcak su sistemi kullanılması durumunda, ayrıca bir sıcak su sayacı,
Termostatik Vana:
  
Radyatör üzerinde sıcaklığı ayarlanarak sıcaklık seviyesi sabitlenebilir.
Termostatın içindeki sıvı dolgu sıcaklığa hassas olduğundan vananın açılıp kapanmasını sağlar.
Isı Pay Ölçer:

Merkezi sistem ile ısıtılan konutlarda her radyatöre monte edilerek bireysel bazda tüketim değerlerini kaydeder, bağımsız bölümlerin gerçek tüketim değerlerine göre gider paylaşımı yapılabilmesini sağlar.
Isı Sayacı – Kalorimetre:

  
Radyatör suyunun bağımsız bölümlere tek bir kolondan gönderildiği yapılarda kullanılır. Üzerine yerleştirildiği ısıtma hattından geçen ısı enerjisi miktarını debi ve sıcaklık farkına göre ölçer.
Kartlı ve faturalı tipleri bulunmaktadır. Faturalı sayaçlar Radyo-Frekans (RF) sistemiyle uzaktan okumaya ve otomasyona elverişlidir.

Sıcak Su Sayacı:


Üzerine yerleştirildiği sıhhî sıcak su giriş hattından geçen sıcak su miktarını ölçer.
Gider Paylaşımı nasıl yapılacak?
·      Bina sahibi, bina yöneticisi, bina yönetim kurulu, enerji yöneticisi, Bakanlıkça yetkilendirilmiş ölçüm şirketleri ve bölgesel ısı dağıtım ve satış şirketleri tarafından yapılır.
·      Merkezî ısıtma sistemlerinde toplam ısıtma giderlerinin % 70’i bağımsız bölümlerin ölçülen ısı tüketimlerine göre paylaştırılır. Kalan % 30’u ise ortak kullanım mahalleri, sistem kayıpları, asgari ısınma ve işletme giderlerinden kaynaklı ısı giderleri olarak bağımsız bölümlerin kullanım alanlarına göre paylaştırılır.
·      Bölgesel ısıtma sistemlerinde toplam ısıtma giderlerinin % 20’si asgari ısınma, ortak kullanım mahalleri, sistem kayıpları ve işletme giderlerinden kaynaklı ısı giderleri olarak bağımsız bölümlerin kullanım alanlarına göre paylaştırılır.

Mevcut yönetmeliğin uygulamasıyla;

·         Binalarda bulunan merkezi ısıtma ve sıcak su sistemlerinde enerji kullanma veriminin %20 iyileştirilebileceği öngörülmektedir.
·         merkezi ısıtma sistemli binalarda ortaya çıkan bazı bağımsız bölümlerin ısınmaması, bazı bağımsız bölümlerin ise aşırı ısınması gibi sorunların da çözümüne katkıda bulunabilecektir.
·    öncelikle ısınma verimliliği ve adaleti ön plana çıkarılmaktadır.
·    Kullanımı zorunlu hale getirilen ‘Isı Kontrol ve Ölçüm Ekipmanları’ sayesinde; merkezi sistemle ısıtılan binalarda her bağımsız bölüm daha kontrollü ısı ve sıcak su tüketecek; ayrıca kullandığı kadar enerji ücreti ödeyecektir.