12 Ekim 2012 Cuma

YEŞIL BINALAR LÜKS DEĞIL

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının desteğiyle, 20 – 21 Şubat 2012 tarihlerinde İstanbul Swissotel’de gerçekleşen zirvenin 16 maddelik sonuç bildirgesinde ‘’Yeşil konutların lüks konut demek olmadığı,  sosyal konutların da yeşil bina statüsüne dönüştürülmesi ve inşa edilmesi gereği’’ vurgulandı.
 
Sürdürülebilirlik kent ölçeğinde ele alınmalı; parsel ya da bina bazındaki çalışmalarla kısıtlı kalmamalıdır. Kentsel sürdürülebilirlik açısından belediyelerin daha etkin roller üstlenmesi gerektiğinin de altı çizilen bildirgede şu görüşlere yer verildi: 
 
1. Türkiye’nin kalkınma stratejisi, sürdürülebilir kentsel dönüşüm, enerji verimliliği ve yeşil bina uygulamalarını da içermelidir.
 
2. Sürdürülebilirlik kent ölçeğinde ele alınmalı; parsel ya da bina bazındaki çalışmalarla kısıtlı kalmamalıdır. Kentsel sürdürülebilirlik açısından belediyeler daha etkin roller üstlenmelidir.
 
3. Kentsel dönüşüm ve dar gelirliler için konut konuları “enerji verimliliği” ve “yeşil bina” uygulamalarıyla birlikte ele alınmalı, kentsel dönüşümde, mevcut binaların yıkılması ve yeniden yapılmasının yanı sıra, elverişli olanlar da iyileştirilerek değerlendirilmelidir. Sürdürülebilirlik kavramı, mevcut yapılar ve toplu konutlar için “işletme giderleri” açısından da ele alınmalıdır.
 
4. Yeşil binaların maliyeti, gün geçtikçe standart maliyetlere yaklaşmakta ve bazı durumlarda eşdeğer olmaktadır. Sanılanın aksine yeşil binalar, inşaat maliyetlerini kayda değer oranda artırmamaktadır. Proje geliştirme sürecinde, yatırımcılar tarafından bu durum göz önünde bulundurularak yatırım kararları verilmelidir.
 
5. Üniversiteler müfredat ve araştırma açısından Yeşil Binaları gündemine almalı, Yeşil Kampüsler desteklenmelidir.
 
6. Kamu yatırımlarına sürdürülebilirlik koşulu getirilerek sürdürülebilirlik konusunda devlet öncü rol üstlenmelidir. Devlet, mevcut kamu binalarının yeşile dönüştürülmesini ivedilikle programına almalı ve bu konuda kamuoyuna öncülük etmelidir.
 
7. SPK, gayrimenkul değerlemelerinde, yeşil bina belgeli binaların daha değerli olarak nitelendirilmesi için çalışma yürütmelidir. Bu çerçevede, Gayrimenkul sektörü değer tablosunda yeşil olan ve olmayan binalar ayrı liglerde değerlendirilmelidir.
 
8. Büyük bir hızla veri ve istatistik toplanarak, ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği ile, tabanında enerji verimliliği kriterlerine yer veren, yeni gayrimenkul değerleme modelleri geliştirilmelidir.
 
9. Yeşil konut demek lüks konut demek değildir. Sosyal konutlar da yeşil bina statüsüne dönüştürülmeli ve inşa edilmelidir.
 
 
10. Aylık bazda elektrik, su, doğalgaz gibi giderleri düşen yeşil bina sahiplerine azalan ödeme riskleri ve artan hane halkı gelirlerine endeksli olarak daha düşük faizli konut kredisi verilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. 
 
11. Yeşil binaların sağladığı tasarruf Türkiye ekonomisi bakımından son derece önemlidir. 
 
12. Ülkemizde yeşil binaların yapımı düşük faizli krediler ve indirimli KDV, emlak vergileri vb. uygulamalar ile teşvik edilmelidir.
 
13. Ülkemizin karbon envanteri bir an önce çıkartılmalıdır.
 
14. Yeşil Binalar Zirvesi’nde duyurulan “Yeşil Konut Sertifikası” yasayla zorunlu tutulmalıdır.
 
15. Çevre dostu malzeme ve ekipman olmadan yeşil bina yapmak mümkün değildir. Bu nedenle inşaat malzemesi üreten firmalar da ivedilikle kendi bünyelerinde değişim geçirmeli ve bu sürece hızla ayak uydurmalıdır.
 
16. Atık ve karbon azaltımını hedef alan “Beşikten Mezara” yaklaşımı yerine atık kavramını ortadan kaldıran, doğal ve doğru malzeme kullanımını daha iyi yöneten, çevreye tamamen zararsız ve %100 geri dönüşebilen ürünler üretilmesini savunan “Beşikten Beşiğe” yaklaşımı ele alınmalıdır. Sanayi sistemi önümüzdeki 10 yıl içinde tamamen değişmeli ve Beşikten Beşiğe sistemi üzerine yeniden tasarlanmalıdır.
 
Türkiye’de ve dünyada yeşil bina sektörünün önde gelen paydaşlarını, gayrimenkul ve inşaat şirketlerinin üst düzey yöneticilerini ve konusundaki en uzman kişileri bir araya getiren zirvede, sürdürülebilir inşaat malzemeleri üretimi, kentsel dönüşüm ve sürdürülebilirlik, bölgesel yeşil bina uygulamaları, yeşil binaların değerlemesi, sürdürülebilir kentler gibi konular tartışılmış hazırlanma aşamasında olan Türkiye’nin yerel “Yeşil Konut Sertifika” sistemi de tanıtılmıştı.
 
Yeşil bina ve değerlendirme sistemleri konusunda farkındalık yaratmak, bilgi ve bilinç düzeyini yükseltmek amacıyla kurulmuştur. Türkiye’de yeşil binaları yaygınlaştırmak ve inşaat sektörünün sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda dönüşümüne öncülük etmek için çalışan Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği 2007 yılından beri hizmet vermektedir.

10 Ekim 2012 Çarşamba

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Enerji Verimliliği Dairesi Isı Pay Ölçer haberleri ile ilgili açıklamada bulundu


Basın Açıklaması
02.05.2007 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu gereğince merkezi veya bölgesel sistemle ısıtılan ve birden fazla bağımsız bölüme sahip olan binalarda ısı paylaşımının tesisini sağlayacak ekipmanların kullanımı 02.05.2012 tarihi itibarı ile tüm merkezi ısıtma sistemli binalar içim uygulamadadır. Mevcut veya yeni binalar için farklı yükümlülükler yoktur. Bu sistemlerin kullanımı 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu gereği olup bina yönetimlerinin, kat maliklerinin aksi yönde tasarrufta bulunmaları söz konusu değildir.
02.05.2012 tarihine kadar merkezi veya bölgesel ısıtma sistemli binalarda ısı paylaşımının tesisini sağlayacak ekipmanların bağımsız bölümlere takılmaması durumunda 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununun İdari Yaptırımlar ve Uygulama başlıklı maddesinde herhangi bir ceza öngörülmemiş ise de aksi tutumlar kanuna muhalefet kapsamında sayılabileceğinden, kişiler tarafından açılabilecek olası davalarda mahkemece bir ceza öngörülmesi ihtimali göz ardı edilmemelidir. Binalarında ısı paylaşımının tesisini sağlayacak ekipmanlarının kullanımı uygulamasına geçilmemesi durumunda sorumluluk bina sahibi, bina yöneticisi ve yönetim kurullarındadır.
Binalarda ısı ölçüm ve paylaşımı bina yönetimlerince veya yükleniciler vasıtasıyla gerçekleştirilebilir. Yükleniciler Yetkilendirilmiş Ölçüm Şirketi adıyla anılmakta olup bina sahibi, bina yöneticisi, bina yönetim kurulu veya enerji yöneticisinin ölçümleri yapabilecek yeterli personel ve donanıma sahip olmadığı durumlarda ölçüm yapmak üzere Bakanlık tarafından yetki belgesi verilmiş kuruluşlardır. Ölçüm ve paylaşım işinin yetkilendirilmiş ölçüm şirketlerince yaptırılması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Ancak, yetkilendirilmiş ölçüm şirketlerinin yetkilendirilmesi aşamasında bir çok kriterin göz önüne alınması sebebiyle uygulama safhasında sıkıntıya düşülmemesi için eğer ölçüm ve paylaşım işi bina yönetimlerinin kendi imkanıyla yapamayacaklarına karar vermişlerse bu şirketlerden hizmet satın alabilirler.
Yetkilendirilmiş ölçüm şirketlerin listesi www.bep.gov.tr adresinden edinilebilir.
Basında çıkan bazı haberlerde olduğu şekilde bina yönetimlerinin ısı paylaşımının tesisini sağlayacak ekipmanlarının kullanıldığı sistemlere geçtiğine, geçeceğine dair kurumumuza veya herhangi bir kamu kurumuna başvurmaları gibi bir durum söz konusu değildir.    

7 Ekim 2012 Pazar

Küresel Isınma Ve Alınacak Tedbirler


Küresel iklim değişimi ve onun en önemli işaretlerinden biri olan küresel ısınma zamanımızın en önemli problemlerinden. Bunun çözümünde birey olarak bize de önemli görevler düşüyor. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde bireyi hedef alan kampanyalar, küreselleşen dünyada artık dışarıda yemek yemeyi, uzak mesafelere gezmek ve alış veriş amaçlı seyahatleri kısıtlayıp, yerli malı kullanılmasını salık veriyor!.. İşte birey olarak küresel ısınmayı durdurmak için yapmamız tavsiye edilen en önemli 10 şey:


1.Bilgilen!     Anlamadığınız bir şeyi çözemezsiniz. Ne konuştuğunuz hakkında bilgilenin, araştırmacı olun, daha fazla ve sürekli öğrenin. Herkes doğruyu söylemiyor! Her okuduğunuza ve gördüğünüze de inanmayın. Doğru kaynaklardan iklim değişimi problemini ve çözüm yollarını öğrenin ki insanlara onun hakkında bir şeyler anlatabilesiniz ve birilerinden çözüme yönelik istekte bulunabilesiniz.


2. Ağaç dik.  
   Varsa kendi bahçenize, evinizin etrafına veya komşularınız ile birlikte yerel yönetimlere başvurarak yollara, vb boş yerlere ağaç dikin. Ağaçlar, havadaki karbonu alıp oksijen verirken aynı zamanda kışın rüzgârı kesip buharlaşma ile olan soğumayı önleyip evlerimizin ısıtma faturasını; yazın ise gölge yaparak soğutma ihtiyacını azaltıp enerji faturası ve dolayısı ile fosil yakıtı kullanımını azaltabilir. 

3. Enerjiden tasarruf et.     Kışın eviniz çok sıcak olunca serinlemek için pencereleri açmayın; kaloriferleri kısın. Isıtıcıyı daha fazla açmak yerine sizi sıcak tutacak giysiler giyin. Normal ampulleri floransan vb tasarruflu ampuller ile değiştirin. Böylece yılda 1.5 ton sera gazı üretmemiş olursunuz. Aynı zamanda hem elektrik faturanızı azaltabilirsiniz, hem de sık sık ampul değiştirmek zorunda kalmazsınız. Kısa duşlar alın. Çamaşır makinesini kullanmak için yeterince çamaşırın birikmesini bekleyin. Yazın kavurucu güneşin içeriye girmesini perdeleri kapatarak önleyin. Sıcak günlerde klimayı açmak yerine daha hafif, bol giysiler giyin ve vantilatör kullanın.

4. Elektrikli aletleri düğmesinden kapat.    
   Kullanmadığımız zaman ışıkları, televizyonu, bilgisayarı, ısıtıcıları, vb elektrikli aletleri açık bırakmayın. Tembellik edip TV, bilgisayar, vb. elektrikli aletleri standby’da da bırakmayın. Bilgisayar ve TV’leri de kullanmadığınız zaman düğmesinden kapatın. Şarj aletlerini saatlerce fişte bırakmayın. Nadiren kullanılan veya kullanılmayan elektrikli aletlerin ise fişini çekin. Böylece ailece karbon dioksit emisyonunuzu yaklaşık olarak yüzde 10 veya daha fazla azaltabilirsiniz. 

5. Alış verişini olduğun yerde yap.     Yerel mağaza, alış veriş merkezlerinden ve pazarlardan alış veriş yapın. Yerli malı kullanın. Alış veriş için seyahat etmek sera gazlarını artırır. Ayrıca dışarıdan getirilen malların uçak ve kamyonlar ile büyük miktarlarda fosil yakıtları kullanılarak uzun mesafeler taşındığını unutmayınız. 

6. Daha az ve kısa mesafelere seyahat et.  
   Zorunlu olmadıkça tatil için çok uzaklara gitmeyin. Uçak gibi büyük miktarda fosil yakıtı kullanan araçlar ile seyahat etmekten sakının. Aracınıza binmeyerek büyük bir fark yaratabilirsiniz; evinizin etrafında 3 km’lik mesafeleri yürüyün veya bisiklete binin. Toplu taşıma araçlarını veya özel otomobilleri ortaklaşa kullanın. Araç kullanma alışkanlıklarınızı değiştirin; unutmayın otomobiller çok hızlı sürülmediklerinde daha az benzin yakar. 

7. Güneş enerjisi kullan.    Mümkün olduğunca güneş enerjisi kullanın. Güneş enerjisi ile doğanın dengesini bozmadan sıcak su elde edebilir, evinizi ısıtabilir ve elektrik enerjisi üretebilirsiniz. Hükümetlerden temiz enerjinin yaygınlaştırılmasını ısrarla isteyin.

8. Yemek pişirmeyi öğren ve evde ye.     Evde pişirip yemek, sadece daha ekonomik değil, aynı zamanda seyahat etmeyeceğiniz için fosil enerjisinden tasarruf sağlayarak küresel ısınma probleminin çözümüne de katkıda bulunur. 

9. Az tüket, yeniden kullan, geri döndür.  
   Plastik vb maddelerin kullanımını ve çöp üretimini azaltın. Alış verişte aldığınız ürünler aşırı paketlenmiş olmasın. Mümkünse bu tür çevreye zararlı maddeleri fazlaca satın almayın. Mevcut plastik alış veriş torbaları gibi şeyleri tekrar kullanın. Alış veriş torbalarınız ve satın aldığınız ürünlerin ambalajları geri dönüşümlü olsun. Çöpleri asla yakmayın…

10. Karar vericilerine yaz ki, iklim değişimi problemine karşı duyarlı olduğunuzu bilsinler. 
   Birey olarak burada sırlananları uygulayarak önemli bir fark yaratabilirsiniz, fakat aynı zamanda idareciler, sanayiciler de üstüne düşenleri yapmalı.  Onlardan enerji verimliliği ve tasarrufu için önlem almalarını, temiz enerji kaynaklarının geliştirilmesini ve daha çevreci ulaşım araçlarının yaygınlaştırılmasını, vb şeyleri isteyen. Enerji tasarrufu, ağaç dikme, çevre koruma, vb konularda çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına da katılın…

Unutmayın kişisel tercihlerinizin küresel iklim değişimi ve bizi yönetenlerin üzerinde büyük etkisi var. Bu nedenle, tercihinizi lütfen bugünden yarını düşünerek doğru yapın…