29 Mart 2013 Cuma

Enerji Tasarrufu Tavsiyeleri


Odalarınızı kısa ve hızlı şekilde havalandırın
Oda içinde hava cereyanı oluşmasını sağlayın: Pencereyi tam, fakat kısa süre açın. Böylece mobilya ve duvarlardaki ısı kaybolmaz ve odaya giren yeni temiz havayı ısıtabilir. Odalarınızı havalandırırken termostatik vanalarınızı kapatmayı unutmayın!
Oda sıcaklığınızı ihtiyacınıza göre ayarlayın
Oda sıcaklığını geceleri, evde olmadığınızda veya kullanılmayan odalarda düşürün. Bunu yaparken odanızın tamamen soğumamasına da dikkat edin, unutmayın ki; soğuk odaları ısıtmak çok daha pahalıdır!
Radyatörler serbestliği her şeyden çok severler
Peteğin üzerini kapatarak ısı çıkışını engellemeyiniz. Kalın perdeler ve mobilyalar ısıyı izole eder. Ayrıca radyatörünüzü çamaşır kurutucusu olarak da kullanmayınız. Petekten hava kabarcığı sesleri gelirse peteğin havasını alınız.
Pencerelerinizi olabildiğince sıkı kapatın
Pencere kenarlarını ve yarıklarını izole ediniz. İzolasyon sonrasında pencere kenarına yanan bir mum tuttuğunuzda mum ışığı titrememelidir. Geceleri panjurları aşağıya indiriniz ve perdeleri kapatınız.
Odalarınızın kapılarını kapalı tutun
Isıtılmış odalardan ısıtılmayan odalara sıcak ve nemli havanın gitmesini önleyiniz. Kapıları kapalı tutunuz.
Rutubet oranı önemlidir
Rutubetli hava daha sıcak olarak hissedilir ve zararlı toz zerreciklerinin havaya saçılmasını azaltır. Bitkiler ve hava nemlendiriciler oda içindeki rahatlık hissi ve konforunu yükseltir. Şunu da unutmayın: Banyo ve mutfakta oluşan buharı hızlı bir şekilde evin dışına atmanız gerekir.
Dikkatli kullanım tasarruf demektir
Sıcak su başta olmak üzere daha az su tüketiminin kesenize faydası vardır. Pahalı bir su tüketimi şöyle azaltılabilir: Sudan tasarruf sağlayan armatürler, rezervuarlar ve “beyaz eşyaların” (buzdolabı, çamaşır makinesi vs.) kullanılması, musluk ve çeşmelerin iyice kapatılması, küvette yıkanmak yerine duş alınması.
Termostatik vananızı ihtiyacınıza göre ayarlayın
Doğru sıcaklığa ayarlanmış termostatik vanalar otomatik olarak istenilen sıcaklığı verirler. Termostatik vananın ayarını ihtiyaca göre, örneğin geceleri, odayı kullanmadığınızda, havalandırırken veya oda sıcaklığını fazla sıcak hissettiğinizde düşürünüz.
Binaların yalıtımı ile %25 den %50’ye varan yakıt tasarrufu sağlanması mümkündür.
Binanın yalıtım yapılan sol tarafında ısı kayıplarının çok az olduğu, yalıtımsız sağ tarafında ise radyatör arkasından ve pencerelerden ısı kayıplarının fazla olduğu görülmektedir.
Bildiğimiz gibi ısınan hava yükselir ve çatıdan dışarıya kaçmaya çalışır. Bu nedenle öncelikle çatının yalıtılması gerekir. Evimizi yalıtmak demek evi battaniye ile sımsıkı örtmeye benzer. Dışarıdan soğuk içeriye giremez ve içeriden de ısı dışarıya kaçmaz. Evleri yalıtmak için cam yünü, plastik köpük gibi malzemeler kullanılır.
Pencereler ve kapılar, evimizdeki ısının dörtte birinin kaybına neden olmaktadır. çift cam veya ısıcam olan pencerelerde ısı kaybı yarı yarıya azalmaktadır.
örnek HesapPencere ve kapılarınızda hava sızdıran yerleri belirleyin. Yanan bir mumu pencere kenarlarında ve diğer sızıntı olabilecek yerlerde dolaştırın. Mum alevi sağa sola hareket ediyorsa sızıntı var demektir.
Pencere ve kapılarınızda hava sızdıran yerleri belirleyin. Yanan bir mumu pencere kenarlarında ve diğer sızıntı olabilecek yerlerde dolaştırın. Mum alevi sağa sola hareket ediyorsa sızıntı var demektir. Pencerenizin ve kapılarınızın kenarlarından olan hava sızıntılarını önlemek için pencere bandı ve süngerler kullanınız.
Kış aylarında pencerelerinizin perdelerini kapalı tutunuz.Gündüzleri, güneş ışığını doğrudan alan pencerelerinizi açık tutunuz.Radyatörlerin ısı akışına engel olacak şekilde uzun perdeler kullanılmamalıdır.
Radyatörlerden taşınım ve ışınım yoluyla çıkan ısı radyatörün arkasındaki duvarı ısıtır. Dışarıya olan ısı kaybını önlemek için alüminyum folyo kaplı ısı yalıtım levhaları yerleştiriniz.
Apartman giriş kapılarının çift veya otomatik kapanacak şekilde olması merdiven boşluklarının dolayısıyla evlerimizin daha sıcak olmasını sağlayacaktır.Kış aylarında giriş-çıkışlarda bu kapıları açık bırakmayınız.
Eskiden ısıtma sistemi tasarımları, 90°C kazan çıkış ve 70°C kazan dönüş sıcaklıkları üzerinden yapılırken, günümüzde bina kabuğunun iyi yalıtılması halinde sıcaklıklar, 70/55°C ve daha altında olacak şekilde yapılabilmektedir. Bu şekilde kazan boyutları küçülmekte, maliyetleri azalmakta, verimleri de artmaktadır.
Kalorifer tesisatının bodrumlardaki dağıtım ve toplama borularının ve vanalarının yalıtımı ile enerji tüketimi azaltılabilir.
Binalarda özellikle kuzey ve güneye bakan taraflarda güneş ışınları sebebiyle büyük sıcaklık farkları olmaktadır. Odaların sıcaklığının artması halinde pencereleri açmak yerine radyatör musluğunu kısınız. Günde 2 saat açık duran pencereler sebebiyle 50-75 kW/m2 yıl ısı kaybı olduğu söylenebilir. Sıcaklık ayarlı termostatik vanalar kullanılarak oldukça büyük ısı tasarrufu sağlanabilir.

27 Mart 2013 Çarşamba

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ


Gezegenimizin karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri küresel iklim değişikliğidir. Isınan gezegenimizde hava koşullarını, su arzını, bitkilerin mevsimsel büyümesini değiştiriyor, insanların ve yaban hayatın sürdürülebilir bir yaşam sürmesini engelliyor. İklim değişikliği etkilerini göstermeye başladı, acilen harekete geçmemiz gerekiyor! Herkes çözümün bir parçası olabilir, önemli olan daha fazla geç kalmadan adım atmak.
İklim değişikliği nedir?
Dünyanın atmosferi bir sera gibi çalışır. Güneşin yaydığı kısa dalga ışınlar atmosferden geçerek yeryüzüne ulaşır. Yeryüzü güneşten aldığı bu ışınların bir kısmını, uzun dalga kızılötesi ışınlar olarak tekrar atmosfere geri yansıtır. Atmosfer neredeyse bütünüyle nitrojen ve oksijenden oluşur ve bu gazlar sıcak dalgasını tutmaz. Ancak atmosferdeki karbondioksit, metan, ozon, azotoksit gibi gazlar bu kızılötesi ışınların bir kısmını yakalar ve tutulan ışınlar atmosferin alt tabakalarını ısıtır. Bu gazlar modern endüstride ve tarımda kullanılan, fosil yakıtların yanmasıyla açığa çıkan gazlardır.
Bu şekilde ısınan havanın bir kısmı alçalarak yeryüzünü etkiler. Buna sera gazı etkisi denir. Eğer sera gazları olmasaydı, yeryüzünün sıcaklığı yaklaşık 33 °C daha soğuk olur ve tüm dünya buzullarla kaplanırdı. Sera etkisi sonucu dünya yüzeyinin sıcaklığının artmasına küresel ısınma denmektedir. İklim sisteminde farklı coğrafyalarda yaşanan ısınma, soğuma, ortalamaların sapması gibi değişimlerin bütününe küresel iklim değişikliği denir. Küresel iklim değişikliği, yerkürenin uzun jeoloji tarihi boyunca yaşanan iklimin doğal değişkenliğine ek olarak insan etkinliklerinin neden olduğu bir değişikliktir. Petrol, kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtların yakılması, arazi kullanımı değişiklikleri, ormansızlaştırma ve sanayi süreçleri gibi insan etkinlikleriyle atmosfere salınan sera gazı birikimlerinin artması ve bu hızlı artışın doğal sera etkisini kuvvetlendirmesi sonucunda ortalama sıcaklıklarda artışlar öngörülüyor.
Küresel iklim değişikliğinin etkileri
Dünya iklim sisteminde değişikliklere neden olan küresel ısınmanın etkileri en yüksek zirvelerden okyanus derinliklerine, ekvatordan kutuplara kadar dünyanın her yerinde hissediliyor. Kutuplardaki buzullar erirken, deniz suyu seviyesi yükseliyor ve kıyı kesimlerinde toprak kayıpları yaşanıyor.
Yapılan bilimsel çalışmalar, küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde şiddetli kasırgalar ve taşkınlar, bazı bölgelerde de uzun süreli, şiddetli kuraklıklar ve çölleşme etkisinin yaşanacağını gösteriyor.
Sıcaklık artışlarına paralel olarak orman yangınlarının süresinde ve sıklığında artış, kuraklığa bağlı düzenli sulama gerektiren tarım ürünlerinin üretiminde sorunlar olacağı ve bunun sonucunda da birçok bölgede gıda güvenliğinin tehdit altında olacağı öngörülüyor. Orta ve uzun vadede, yaşam alanlarının bozulması ve yaşamın devamlılığı için gerekli olan su kaynaklarının yetersizliğinin insanları göç etmeye zorlayacağı belirtiliyor.