2 Mart 2013 Cumartesi

Yeni Teknolojiler - CSP Teknolojisi Nedir?

Yoğunlaştırılmış güneş enerjisi sistemleri, aynalar ve bu aynalara bağlı güneşi izleme sistemleri vasıtasıyla geniş bir alana düşen güneş ışınlarını nispeten küçük bir alana yansıtma esasına dayanır. CSP teknolojisi, temel olarak parabolik oluk şeklindeki kolektörlerde toplanan güneş ışınları aynaların odak noktasından geçen tüpün içinden iletilen suda toplanması ve doğrudan buhar üretimi gerçekleştirilmesi esasına dayanır. Birbirine seri bağlı olan ünitelerden ısınarak geçen su ve buhar son üniteden istenilen sıcaklık ve basınç değerlerine ulaşıldığında üretilen buhar doğrudan buhar türbinine gönderilerek karbon emisyonu yaratmadan elektrik enerjisi üretilir.

                                                    
Günümüzde yaygın olarak üç çeşit yoğunlaştırılmış güneş enerji santrali tipi kullanılmaktadır. Bunlar; Yoğunlaştırılmış termal güneş enerjisi santralleri (CST), Yoğunlaştırılmış fotovoltaik güneş enerjisi santralleri (CPV) ve Yoğunlaştırılmış termal-fotovoltaik güneş enerji santralleri (CPT)’dir.

1 Mart 2013 Cuma

Isıtma ve Yalıtım

Binalardaki enerji tüketiminin yüzde 82’si ısıtma için kullanılıyor. Binalarımızın ısıtmasında kullanılan bu enerji, ülkemizde harcanan toplam enerjinin yüzde 26’sını oluşturuyor.

Enerji ihtiyacının yüzde 70’ini ithal enerji ile karşılayan ülkemizde, enerji tasarruf potansiyelinin yüksek olması nedeniyle, özellikle binaların ısıtılması amacıyla tüketilen enerjinin azaltılması yönünde yapılan çalışmalar, öncelikli konular arasında yer alıyor. Isıtma ve bunun yanı sıra soğutma konusunda enerji verimliliği sağlamanın en etkin yolu ise ısı yalıtımından geçiyor.

Evimize yalıtım yaptırmak, evi battaniye ile sımsıkı örtmeye benziyor. Bu sayede dışarıdan soğuk içeriye giremiyor ve içeriden de ısı dışarıya kaçamıyor. Bildiğimiz gibi ısınan hava yükselir ve çatıdan dışarıya kaçmaya çalışır. Bu nedenle öncelikle çatının yalıtılması gerekir. Sadece çatı yalıtımı yaparak enerji faturalarınızda yüzde 20’den daha fazla tasarruf sağlayabilirsiniz.

Ancak yalıtımın binanın tümü için gerekli bir uygulama olduğunu da unutmamak gerekiyor. Bina dış kabuğunun ısı yalıtım malzemesi ile kaplanması anlamına gelen mantolama uygulamasıyla ortalama yüzde 50 enerji tasarrufu sağlamak mümkün.

İstatistiki bilgilere göre; aynı iklim koşulları nda ve aynı kullanım alanına sahip bir konutun enerji tüketiminin Fransa, Almanya, İngiltere, İsveç gibi ülkelere göre 2–3 kat fazla olması, ülkemizde özellikle ısı yalıtımının yeterince önemsenmediğinin bir göstergesidir.

                                                   

Isınmada Enerji Verimliliği İçin Gerekli Diğer Önlemler
• Diğerlerinden daha fazla güneş alan pencerelerinizin perdelerini açarak güneşten daha fazla yararlanın.
• Pencereler ve kapılar, evimizdeki ısının dörtte birinin kaybına neden olur. Tek camlı pencerelerden kaynaklanan ısı kaybı, yalıtımsız bir evden gerçekleşen kaybın yaklaşık yüzde 20’sidir. Çift cam kullanarak, bu kaybınızı yarıya indirebilirsiniz.
• Pencerenizin ve kapılarınızın kenarları ndan olan hava sızıntılarını önlemek için pencere bandı ve sünger kullanın.
• Kış aylarında, güneşli günlerde perdeleri açın. Güneş çekildikten sonra ise perdeleri mutlaka kapatın. 
• Radyatörlerin ısı akışına engel olacak şekilde uzun perdeler kullanmayın. Kapalı ve uygun perdeler pencerelerden ısı kaybını yüzde 25 oranında önler.
• Kapı çerçevesi etrafındaki çatlakları kesinlikle onarın.
• Radyatörlerden çıkan ısı, radyatörün arkasındaki duvarı ısıtır. Bu ısı kaybını önlemek için radyatörlerin arkasına alüminyum folyo kaplı ısı yalıtım levhaları yerleştirin.
• Tatil veya diğer sebeplerle evinizde bulunmadığı nız dönemlerde ısıtıcınızın veya radyatörünüzün vanasını kısın ya da kapatın.
• Isıtıcınızın veya radyatörlerinizin önüne veya üzerine kesinlikle eşya (mermer, çamaşır vb.) koymayın.
• Radyatör bağlantı borularında su sızın-tısı olmadığından emin olun.
• Odalarınızı havalandırırken ısıtıcınızı mutlaka kapatın.
• Kış aylarında odalarda mümkün olduğunca çamaşır kurutmayın.

Isı yalıtımı, 2000 yılından beri ülkemizde de zorunlu bir uygulama haline geldi. “TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği”nde Türkiye’de binanın konumu, bulunduğu iklim bölgesi gibi faktörler dikkate alınarak her binanın ısınma için harcayacağı toplam enerji miktarının hesaplama yöntemi belirlendi. “Isı İhtiyacı Kimlik Belgesi” adı verilen uygulama gereğince; binanızı yapan kişi ya da kuruluş, yapılan projeye göre hesaplayıp, “Bu bina ısınmak için şu kadar enerji harcar” diye, binanın görünür bir yerine asmak zorunda… “Enerji Verimliliği Kanunu” da bu zorunluluğa uymayanlara cezai müeyyide getiriyor.

Yalıtımın Avantajlarını Biliyor musunuz?
• Isı yalıtımıyla ısıtma ve soğutma giderlerinde yüzde 50 tasarruf sağlanır.
• Isı yalıtımının maliyeti toplam bina maliyetinin yüzde 3-5’i arasında değişir.
• Yüksek enerji tasarrufu nedeniyle yalıtım, yatırım maliyetini birkaç sene içinde karşılar.

Soğutma - Klima
Ülkemizin büyük bir kısmının yaz aylarında aşırı sıcak olması, çalışma ve yaşam koşullarını olumsuz yönde etkiliyor. Bu nedenle de konforlu yaşam alanları sağlanması için sıcaklık ve nem oranını düşüren soğutucular ve klima cihazları kullanılıyor. Bu araçların kullanımında elektrik enerjisinden tasarruf sağlayabilmek için uygun ölçülerde klimanın tercih edilmesi büyük önem taşıyor. İhtiyaçtan büyük bir klima, para ve enerji kaybı anlamına geliyor.

                                                   

Klima Kullanımında Dikkat Edilmesi Gereken Unsurlar
• Klima seçimi yaparken enerji verimlilik oranı en yüksek, yani en az elektrik kullanan modeller tercih edilmelidir.
• Elektronik termostat kontrolü performansı artırabilir ve enerji kullanımının yüzde 30'u kadar tasarruf sağlar.
• Yüksek verimli bir ünite, aynı ölçüdeki daha düşük verimli bir üniteden daha ucuza satın alınabilir. Bunun için dikkatli bir fiyat araştırması yapılmalıdır.
• Dış ünite evden veya ofisten yaklaşık 50-60 cm kadar mesafede, serin, gölgeli bir yere uygun olarak yerleştirilmelidir.
• Ünitenin daha çok çalışmasına neden olacak direkt güneş ışığından sakınılmalı, ayrıca hava almasını engelleyecek çalılık veya kuytu yerlere yakın olmaması na özen gösterilmelidir.
• Binalarda çift cam ve ısı yalıtımı varsa, ısı kaybı olmayacağından düşük kapasiteli bir cihaz kullanılabilir.
• Klima ilk açıldığında birden çok düşük bir sıcaklığa getirip aniden soğutma yapılmamalı. Çünkü bu durumda klima durmadan çalışacağı için elektrik faturası kabarır ve üşütüp hastalanma ihtimalini artırır. Bunun yerine klimayı uygun sıcaklığa ayarlayıp odanın yavaş yavaş soğuması beklenmelidir.
• Klimaların temizlik ve bakımı her yıl yetkili servise yaptırılmalıdır. Klimadan istenilen performansın alınabilmesi için 2 senede bir gazı yeniletilmelidir

27 Şubat 2013 Çarşamba

Enerji / Akıllı Şehirler Ortak Arama Duyurusu


AB 7. Çerçeve Programı (7.ÇP) Akıllı Şehirler Çağrısı “ENERGY.2013.8.8.1: Demonstration of optimised energy systems for high performance-energy districts” başlığına sunulacak projeler için demonstrasyon yapılacak bölgeler sağlayacak ortaklar aranmaktadır.
Söz konusu projelerde aşağıdaki uygulamaların hepsinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
  • Atık ısı ile ısıtma ve/veya soğutma (Atık ısının bölge yakınındaki termik santral veya demir-çelik, çimento gibi bir fabrikadan elde edilmesi gerekmektedir.)
  • Fotovoltaik uygulamaları yapılması ve fotovoltaikten üretilecek elektriğin dağıtımı için yenilikçi yöntemler geliştirilmesi
  • Bölgedeki binaların enerji verimliliğinin yalıtım, yenilenebilir enerji uygulamaları gibi yöntemlerle artırılması (Bu kapsamda, Avrupa Komisyonu bina sahibi proje ortağına bina iç alanını baz alarak m2 başına 50 Avro destek sağlayacak olup bina sahibi ortağın ise Avrupa Komisyonu desteğine eş finansman olarak yine m2 başına 50 Avro sağlaması beklenmektedir. Örneğin 20.000 m2 iç alana sahip binalardan oluşan bir bölgedeki binaların renovasyonu için ortaya çıkması öngörülen 2 Milyon Avro masrafın 1 Milyon Avrosu Avrupa Komisyonu’ndan geriye kalan 1 Milyon Avrosu ise bina sahibi proje ortağı tarafından sağlanacaktır.)
Başlık detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
Başlık bilgi notuna ulaşmak için tıklayınız.

Projede yer almak isteyen kuruluşların aşağıdaki irtibat bilgileri yoluyla 7.ÇP Enerji Alanı Ulusal İrtibat Noktası İlknur YILMAZ ile irtibata geçmesi beklenmektedir.
İlknur YILMAZ
7. ÇP Enerji Alanı Ulusal İrtibat Noktası

E-posta: ilknur.yilmaz@tubitak.gov.tr 
Tel :             + 90 (312) 468 5300       /3926

Günlük Yaşamda Enerji Kullanımı

Çağımızda, kişi başına enerji tüketimi bir gelişmişlik göstergesi olmaktan çıkmış durumda. Artık amaç; kişi başına enerji tüketimini artırmak değil, bir birim enerji ile en fazla üretimi ve refahı yaratmaktır.

Günümüzde 120 metrekarelik 4 kişilik birailenin evinde sadece yemeklerin pişirilmesi ve saklanması, bulaşık ve çamaşırların yıkanması, eğlence araçlarının kullanılması ve aydınlatma için harcanan enerji yılda 6.000 kWh civarındadır. Ve bugün Türkiye’de yaşayan herkes yılda en az 5 ton karbondioksit üreterek küresel ısınmayı artırıyor ve çevreye zarar veriyor. Ancak enerji verimliliği sağlayacak küçük önlemlerle bunun önüne geçmek mümkün.

                                                                           

Enerji verimliliği; binalarda yaşam standardıve hizmet kalitesinin, endüstriyel işletmelerdeise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan, birim hizmet veya ürün miktarı başına enerji tüketiminin azaltılması anlamına geliyor.

Enerji verimliliği iki biçimde gerçekleştirilebiliyor:
Birincisi; doğrudan enerji verimli ev, araba ve cihazları kullanmak, alışkanlıkları ve günlük davranışları enerjiyi daha verimli kullanacak biçimde düzenlemek gibi somut önlemlerden oluşuyor.
İkincisi ise dolaylı enerji verimliliği yöntemi olup; mevcut malların daha uzun süre kullanılmasını sağlayarak yeni malların üretimini azaltmak, enerji tüketimini minimize edecek biçimde yerleşim yerlerini düzenlemek, ekonomide doğrudan materyal tüketiminin olmadığı etkinliklere geçiş yapmak gibi önlemleri kapsıyor.

                                             

Enerji verimliliğini kendi hayatımızdan başlatırsak, bu yönde yapılacak geniş çaplı çalışmalara da katkıda bulunmuş oluruz. Verimli tüketmek de bir tür üretmektir. Felsefemiz, tüketici yerine kullanıcı olmak ve gerektiği kadar kullanmak olmalıdır. Enerji verimliliğini bir yaşam biçimi haline getirmek, aslında bu işin püf noktası… Yaşamın her alanında çevreye olan etkimizin farkındalığı ile hareket edip her fırsatta yaratıcılığımızı kullanarak en az zarar vermek için çabalarsak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakabiliriz.(YEGM)