15 Kasım 2011 Salı

Enerji Tasarrufu verileri

Günümüzde Enerji Tüketimi
 İçinde bulunduğumuz dönemde halen büyüme ve gelişme aşamasında olan ülkemiz sanayileşme faaliyetleri, artan nüfus ve yükselen yaşam standartları sayesinde, her yıl artan bir enerji tüketimi grafiğine sahiptir. 2003 yılındaki fosil yakıt tüketimimiz 83.3 milyon ton petrole eşdeğerdir. Aynı yıl içinde toplam enerji ihtiyacımızın %70’I dışarıdan temin edilmiştir. Bu hızla ilerleyen talep artışları göz önünde bulundurulduğunda 2020 yılına gelindiğinde enerji ihtiyacımızın yalnızca %22’sini yerli üretimle sağlayabileceğiz. Bu yüzden temel hedeflerimizden biri de enerji kaynakları bakımından büyük ölçüde dışarıya bağlı olan ülkemizin enerji ihtiyacını güvenilir ve ekonomik olarak sağlamaktır. Bunu sağlamak içinde enerjinin verimli kullanılmasını sağlamak ve bu alışkanlıkları yaymak en önemli yöntemlerden biridir.
Enerji verimliliği konusunda başarılı olmak için en etkili kavramlardan birisi de Enerji yoğunluğu kavramıdır. Enerji yoğunluğu, birim enerji miktarından üretilen birim ekonomik değerdir. Bu değer kişi başına üretilen enerji miktarını temsil eder ve tüm dünyada enerji verimliliği konularında kullanılan bir araçtır.
Enerji tüketiminde asıl amaç az enerji tüketimiyle çok ekonomik değer yaratabilmektir. Enerji verimliliğini sağlamak için en temel etken enerji yoğunluğunun düşürülmesidir. Ülkemizde kişi başına enerji tüketimi OECD ülkelerinde kişi başına düşen ortalamanın 1/5’i oranındadır. Enerji yoğunluğu miktarı da OECD ülkelerinin ortalamasının iki katı kadardır. Ülkemizde gerçekleştirilen enerji yoğunluğunu düşürme çabaları henüz sonuç vermemiştir.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerine gore gelişmiş ülkelerde enerji yoğunluğu değerleri 0.09 – 0.19 arasında değişirken bu değer ülkemizde 0.38’dir. Azalma eğilimi göstermeyen ve ortalamanın oldukça üstünde olan bu değer, ülkemizde enerji verimliliği konusunda büyük adımlar atmamız gerektiğinin bir göstergesidir.
 
Bu konu ülkemizin içinde bulunduğu AB uyum sürecinde yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülükler konusunda da büyük öneme sahiptir. 2003 yılında hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesi’nde enerji verimliliğinin sağlanması ve mevzuat uyumunun sağlanması konusunda önemli kararlar alınmıştır.
Etkin bir enerji verimliliği program uygulanması, bu konuda insanların bilgilendirilmesi ve uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bunları gerçekleştirebilmek için 5627 Enerji Verimliliği Kanunu, 02 Mayıs 2007 tarihli 26510 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yeni yasal düzenlemelerle birlikte aşağıdaki değişiklerin gerçekleşmesi beklenmektedir:
- Binaların yıllık tükettikleri enerji miktarı belirlenecek.
- Binaların tesisatları düzenli olarak denetlenecek.
- Her binaya ait bir enerji pasaportu olacak.
- Binalarda enerji akışını takip etmek için takip sistemleri kullanılacak.
- Kanun dahilindeki endüstriyel işletmelerde ve binalarda enerji yönetiminden sorumlu olan enerji yöneticileri bulundurulacak.
 

Hiç yorum yok: