1 Kasım 2012 Perşembe

WWF’nin İklim Çözümleri Modeli


Çözümler
WWF’nin raporu, küresel iklime
zarar vermeden küresel enerji
talebini karşılamada anahtar olarak
altı çözüm ve üç zorunluluk tanımlar.
1. Enerji Hizmetleri ve Birincil
Enerji Üretimi Arasındaki
Bağlantıyı Koparmak
Enerji verimliliği (kullanılan birim
enerji başına daha çok enerji hizmeti
almak), özellikle öz sermayesi
yetersiz olan gelişmiş ülkelerde
bir önceliktir. Bu modele göre,
2020-2025 yılları itibariyle, enerji
verimlilikleri sayesinde enerji
hizmetlerine artan talep birincil enerji
üretimlerine yönelik istikrarlı bir net
talep çerçevesinde karşılanabilecek,
tahmini talep yılda %39 azalacak
ve 2050 yılına kadar yılda 9.4 Gt
karbon emisyonu önlenecektir.
2. Orman Kaybını Durdurmak
Özellikle tropikal bölgelerde,
ormanların kaybını ve azalmasını
durdurmak ve tersine hareket
ettirmek, bütün olumlu iklim enerji
senaryoları için önemli bir unsurdur.
Toprak kullanımı emisyonlarını
durdurmaya yönelik etkili eylemlerin
harekete geçmediği durumda,
burada önerilen iklim çözümlerinin
%90’ı aşan başarı olasılığı aşama
aşama %35’e kadar düşer.
3. Düşük Emisyon Teknolojilerinin
Eşzamanlı Büyümesi
Sürdürülebilirlik açısından çevresel
ve sosyal sınırlamalar içinde olmak
koşuluyla rüzgâr, hidro, güneş
(fotovoltaik) ile termal ve biyoenerji
gibi mevcut teknolojilerin hızlı ve
aynı doğrultuda takibi çok önemlidir.
2050 yılına kadar bu teknolojiler,
verimlilik gerçekleştirildikten
sonra geriye kalan talebin %70’ini
karşılayabilir ve buna ek olarak yılda
10.2 Gt’lik emisyonu engelleyebilir.
4. Esnek Yakıtlar, Enerji Depolama
ve Yeni Altyapılar Geliştirmek
Rüzgâr ve güneş gibi kesintili
kaynaklardan elde edilen yüksek
miktarda enerji, depolanıp taşınabilir
hale gelmeden ve endüstrilerin
termal ihtiyaçlarını karşılayabilen
yakıtlara dönüştürülmeden fosil
yakıt kullanımında büyük bir düşüş
gerçekleştirilemez. Bunları yerine
getiren hidrojen gibi yeni yakıtların
üretimi ve dağıtımı için çok büyük
yeni yapılanmalar gerekmektedir.
5. Yüksek Karbonlu Kömürün
Yerine Düşük Karbonlu Gazın
Kullanılması
“Geçiş dönemi yakıtı” olan doğal
gaz, diğer enerji kaynaklarının
ve teknolojilerin daha ufak bir
endüstriyel ölçekte gelişmekte
olduğu dönemlerde, yeni kömür
santrallerine uzun dönemde
mahkum olunmamasını ve kısa
dönemde önemli miktarda karbon
tasarrufu sağlamayı olanaklı kılar.
6 . Karbon Tutma ve Depolama
(KTD)
Model; karbon emisyonları
bütçesinde kalmak için fosil yakıt
tesislerinin en kısa zamanda, –hepsi
2050 yılına kadar tamamlanmış
olmak üzere– karbon tutma
ve depolama teknolojileriyle
donatılması gerektiğini gösterir.
Bu durum, karbondioksitin uzak
depolama alanlarına taşınması
çok pahalı olacağından, yeni
santrallerin planlanmasında ve
konumlandırılmasında çok büyük
önem taşıyacaktır. Diğer bir deyişle,
KTD’li fosil yakıt, yılda 3.8 Gt’lik
karbon emisyonunu engelleyerek,
2050 yılında enerji arzının %26’sını
oluşturabilir.

Hiç yorum yok: