Türkiye’de binaların sadece %10’unda yalıtım var kalan %90 ise hem ısınmıyor hem de ciddi enerji kayıpları yaratıyor. 2009 yılında Resmi Gazetede yayınlanarak devreye giren binalarda enerji performansı yönetmeliği ile enerji kullanımı yasalarla korunmaya alındı. Binalarda Enerji Kimlik Belgesi Ocak 2011 tarihinden itibaren yapı kullanım ruhsatı aşamasında birlikte alınmak zorunda.(enerji gazetesi )
2017 yılına kadar mevcut binaların da bu yasaya göre düzenleneceğini belirten İMSİAD Başkanı Adil Gökçadır; ‘Enerji Performansı yönetmeliği, binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, enerji israfının önlenmesi ve çevrenin korunmasına ilişkin usul ve esasları düzenliyor. Yaklaşık 19 milyon binadan, sadece yalıtımla 8 milyar dolar tasarruf edebiliriz. Oysa biz hem havayı ısıtıyoruz hem de küresel ısınmaya sebebiyet vererek dünyamızı kirletiyoruz. Enerji Kimlik belgesinin zorunlu hale gelmesiyle ilk başta ısı yalıtımı zorunlu kılındı çünkü binalarda kullanılan enerjinin %85’i ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılıyor.’ dedi.
BİLİNÇLİ ENERJİ KULLANIMI 10 YIL İÇİNDE DIŞ BORCU KARŞILIYOR
Epsa Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı ve İMSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Nurcan Özdemir de yalıtım yaptırmanın maliyeti ile yalıtımsız bir binada oturma arasındaki rakamsal farklara dikkat çekerek bina enerji yönetmeliği hakkındaki görüşlerini açıkladı.
Türk ekonomisinin önünde en büyük engel olarak gösterilen cari açığın ağırlıklı olarak enerji ithalatından kaynaklandığı vurgulanırken, Epsa Yalıtım Ambalaj Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı ve İMSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Nurcan Özdemir, binalarda bilinçli enerji tüketimi ile önümüzdeki 10 yıl içinde dış borcun karşılanabileceğini savunuyor. Özdemir; “ Gerek günlük yaşamda gerekse endüstriyel uygulamalarda enerji kültürü ve bilinci henüz oluşturulamamış durumda. Isı yalıtımı uygulamaları yapılamadığında konutlarda yüzde 50’ye varan ısı kayıpları oluşuyor. Tüm konutlarda yalıtım yapılmış olsa her yıl bir Karakaya Barajı kadar enerji tasarrufumuz olacak. Bu açıdan çok önemli olan enerji verimliliği kanunu ve uygulamalarını başta ilgili kamu kurumları ve sivil toplum birimleri kamuoyuna çok iyi anlatmalı. Avrupa ve diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi enerji verimliliği ve ısı yalıtımı uygulamalarını teşvik edici amaçla vergi kanununda yasal düzenleme acilen yapılmalı” şeklinde konuştu.
Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ve Enerji Kimlik Belgesinin 2017 sonuna kadar da mevcut binalarda zorunlu olduğunu hatırlatan Özdemir, Enerji Kimlik Belgesi için en önemli koşulun ise ısı yalıtımı olduğuna dikkat çekti. Özdemir “ Enerji tasarrufu denilince akla ilk gelen önlemlerden biri, bina yalıtımı. Bina yalıtımı; ısı, su, ses ve yangın yalıtımı olarak dört farklı şekilde uygulanıyor. Enerji tasarrufunu sağlayan ise ısı yalıtımı. Türkiye’de tüketime sunulan enerjinin yaklaşık üçte biri binalarda kullanılıyor. Bunun da çok büyük bir kısmı, ısıtma ve soğutma amaçlı tüketiliyor. Isı yalıtımlı bir binanın tasarrufu yüzde 50’ye kadar çıkıyor. Fakat bugün yalıtım yapılmış binaların oranı yüzde 10’u geçmiyor maalesef” dedi.
Bina Enerji Kimlik belgesinde, konutlar aynen beyaz eşyalarda olduğu gibi A’dan G’ye kadar sınıflandırılacağını ve tüketimlerinin bu sınıflara göre faturalandırılacağını vurgulayan Özdemir sözlerini “Bina izolasyonunu mutlaka yaptırın çünkü binalarda ısı kaybının yaklaşık %40’ı çatıdan, %20 zeminden ve pencerelerden kaynaklanmaktadır. Bina yalıtımı ile %50’ e varan enerji tasarrufu sağlanır. Yapılan yatırımın geri ödeme süresi yaklaşık 2-4 yıl arasındadır. “ diye tamamladı.
İşte daha iyi bir bina enerji sınıfına sahip olmak için yapılabilecekler;
Bina izolasyonunu mutlaka yaptırın çünkü binalarda ısı kaybının yaklaşık %40’ı çatıdan, %20 zeminden ve pencerelerden kaynaklanmaktadır. Bina yalıtımı ile %50’ e varan enerji tasarrufu sağlanır. Geri ödeme süreleri 2-4 yıl arasındadır.
Yeni evlerde mimarisinin, doğal gün ışığından yararlanabilecek şekilde olmasına dikkat edin.
Bina dış aydınlatmasında enerji tasarruflu ampüller seçin. Apartman merdivenlerinde için hareket sensörlü armatürler kullanın.
Güneş veya rüzgâr gibi alternatif enerji kaynaklarından, yararlanın.
Merkezi ısıtma sistemi yok ise, yoğuşmalı kombi gibi daha verimli sistemleri tercih edin.
Elektrikli cihazlarınızı stand-by konumunda bırakmayın.
Klima kullanıyor iseniz, yıllık temizliğini yaptırınız. Serpantinleri kirli dış üniteler daha fazla enerji tüketecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder