16 Şubat 2012 Perşembe

Isı pay ölçer ve merkezi sistemde ısınma

Enerji, insan yaşamının vazgeçilmez bir parçasıdır. Dünyada kullanılan enerji kaynakları
içerisindeki en büyük pay %85–90 oranında fosil yakıtlara (kömür, petrol, doğalgaz) aittir.
Ancak bu yakıtların bilinen rezervleri sınırlı ve hızla tükenmektedir. Ülkemizde 2008 yılında
enerji üretiminde %92 oranında fosil yakıtlardan ve %8 oranında hidrolik ve yenilenebilir
enerji kaynaklarından yararlanılmıştır. Fosil yakıtların dağılımı; %32 doğalgaz, %31 petrol,
%29 kömür olarak görünmektedir .
Günümüzde enerji, ekonomik, sosyal ve siyasi politikaların oluşturulmasında belirleyici bir
etkiye sahiptir. Enerji aynı zamanda ülkelerin ekonomik kalkınması için temel bir girdidir.
Ülkemizdeki nihai enerji tüketiminin dağılımı incelendiğinde, sanayi ve servis sektörünü de
kapsayan bina sektöründe kullanılan enerjinin, toplam enerji tüketiminin %70-75’i olduğu
görülmektedir .

Merkezi Isıtma Sistemlerinde Isınma Problemleri ve Yakıt Paylaşımı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde 2006 yılı itibarı ile yılda
yaklaşık 93 milyon ton petrole eşdeğer birincil enerji tüketilmekte ve her yıl yaklaşık %5
artmaktadır. Tüketilen bu enerji, ağırlıklı olarak; sanayide, binalarda ve ulaşımda olmak üzere
üç ana sektörde kullanılmaktadır. Bu sektörlerde tüketilen enerjinin dağılımı; %35’i
konutlarda, %36’sı sanayide, %21’i ulaşım ve %8’i de diğer kollar olarak görülmektedir.
Konutlardaki enerji tüketiminin %80’i ısıtmada, %10’u mutfak ve banyoda ve geriye kalan
%10’luk bölümü de elektrikli el aletlerinde (ütü, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi vs)
kullanılmaktadır[3]. Yapılan çalışmalar, binalarda tüketilen enerjiden en az %30 tasarruf
sağlanabileceğini göstermektedir. Bu tasarruflar; binaların yapım aşamasında standartlara (TS
825) uygun olarak ısı yalıtımının yapılması, konut içerisinde kullanılan ısıtma/soğutma ve
aydınlatma cihazlarının enerji etkin olması gibi önlemler alınabilir. Ancak tüm bu önlemlerin
alınmasının yanında vatandaşların bilinçlendirilmesi hem enerjinin daha verimli kullanılması
ile dışa olan bağımlılığın azaltılması, hem de enerji kullanımı ile çevreye olan etkinin
azaltılması yönünden büyük önem arz etmektedir.
Konutların bir merkezden ısıtılmasında, bütün bağımsız birimlerdeki benzer ortamların aynı
sıcaklık değerlerinde tutulmasına çalışılır. Ancak insanların aynı ortamı sıcaklık olarak
algılamaları farklı olabilmekte ve bu nedenle de içinde bulundukları aynı ortamı konforlu
veya konforsuz olarak tanımlayabilmektedirler. Isıl konfor “ısıl çevreden hoşnut olunan
düşünce hali” olarak tanımlanır [4]. Konfor bir düşünce hali olduğu için konfor algıları da
fizyolojik davranışların yanında çevrenin düzgün dağılımlı olmaması, görsel uyarılar, yaş,
cinsiyet, dış hava ve benzeri faktörler de bu algıyı etkilemektedir. Çıplak olarak 29-31 oC,
giyinik olarak 23-27 oC sıcaklık aralığında bir ortamda bulunan hareketsiz insanlarda vücuda
veya vücuttan duyulur ısı geçişi ve buharlaşma ile ısı kaybı yoktur[4]. Bu bölgede insan
ortamı sıcak veya soğuk hissetmez. Ancak fiziksel aktivitelerdeki farklılıklar, kıyafetler ve
birçok nedenle algılar değişmektedir.
Konutların ısıtılmasında ortamların belli şartlara getirilmeleri yanında, insanların kendilerini
rahat hissedecekleri bir ortam sağlanılmaya çalışılır. Ancak aynı koşulları farklı kişilerin
algılamaları da farklı olacağından, aynı zamanda teknik olarak yeterli hesaplamalar yapılsa
bile uygulamada ısıtma sistemlerinin sağlaması istenilen koşullar tam oluşmayabilir. Bu
durumda merkezi ısıtma sistemlerinde ısınma problemleri oluşur.
Merkezi ısıtma sistemlerindeki ısınma problemleri; kişilerin algıları önemli olmakla birlikte,
binanın konumuna, katlara, yöne, yapı bileşenlerinin farklı olmasına, belli yerlerde yalıtım
yapılıp diğer yerlerde yapılmamasına veya yetersiz yapılmasına göre değişmektedir. Pencere
ve kapılarda ısıtma tesisatının projelendirilmesinden sonra yapılan değişiklikler veya
düzenlemeler de ısınmaya etki eden faktörlerdendir.
Merkezi ısınmanın sağlandığı konutlarda, yakıt paylaşımı 634 sayılı kat mülkiyeti kanununa
göre arsa payı oranında yapılmaktadır. Konutlarda farklı birimlerde aynı sıcaklıkların
sağlanamaması (örneğin güneş gören daire ile görmeyen dairedeki farklılık olabilmesi), kat
sakinlerinin algılarının farklı olması nedeniyle ısınma sorunları yaşanabilmektedir. Bazı
daireler daha sıcak olmakta, yada daha sıcak olması oturanlarca istenilmekte, bazı daireler
daha serin olabilmektedir. Ayrıca konutta oturanların zaman içerisinde değişmesi, daha
önceden alınan yakıt aidatlarının tahsilinde çeşitli hukuki sorunlar çıkarabilmektedir.
Konutların yakıt paylaşımında oturma alanları ile doğru orantılı olarak paylaşım yapılması
durumunda eşit büyüklükteki alanlar eşit yakıt bedeli ödemektedirler. Fakat ısı kayıpları,
konutlar aynı arsa içerisinde olsalar bile, bulunduğu kata ve yöne göre de değişmekte, her
dairenin harcadığı enerji diğerinden farklı olmaktadır. Bu farklılığı daha açık bir şekilde
görmek amacıyla 12 daireden oluşan küçük bir site için ısı kayıpları hesaplanmıştır. Hesaplar
Isparta şartlarında kullanılan konut dikkate alınarak yapılmıştır. Site iki bloktan oluşmakta ve
birinci blokta (A blok) her katta tek daire, diğerinde ise (B blok) her katta çift daire
bulunmaktadır. A blokta ana yön Batı, B bloktaki dairenin birisinde ana yön Güney, diğerinde
ise Kuzey’dir. Apartmanlar dört katlıdır. Binada sadece çatıda yalıtım vardır. Yapılan ısı
hesapları sonucuna göre en az ısı harcayan daire 100 birim olarak alınıp diğer daireler buna
göre değerlendirilmiştir.
daireler arasındaki ısı kaybı 100 ile 132 birim arasında
değişmektedir. Dolayısıyla ısı kaybı en fazla olan daire en aza oranla %32 daha fazla enerji
harcamaktadır.
Son zamanlarda toplu yaşanılan yerlerde ısınma problemlerini çözmek/azaltmak amacıyla
merkezi ısınmadan kaçış, tekil ısınmaya doğru bir yöneliş vardır. Özellikle doğalgaz
kullanımının yaygınlaşmasıyla konutlardaki merkezi ısınma sistemleri kombi kullanımı ile
bireysel kullanıma dönüştürülmektedir. Bireysel ısıtma sistemlerinin tercih edilmesinin en
önemli nedeni bağımsız ısı kullanımı ve sıcaklığın ayarlanabilmesidir. Ancak bu
bireyselleşme yakıt giderlerinin azaltılması için konfordan vazgeçip daha düşük sıcaklıklarda
ısınmaya razı olunmasını getirmektedir. Mevcut konutlarda katlar ve bitişik daireler arasında
ısı yalıtımı uygulaması hiç olmadığı için bireyselleşme yakıt ödemelerinde karşılaşılan
sorunları azaltmakla birlikte, merkezi ısınmaya oranla aynı şartlarda ısınmak için daha fazla
yakıt bedeli gerektirmektedir. Bireysel ısınma için yapılan ilk yatırım maliyetleri de (örneğin
kombi, abone bedeli, tesisat ilk yatırım) bireyselleşmenin düşünüldüğü durumlarda gözden
kaçırılmamalıdır.
Isınma sorunlarını azaltmak için kullanılabilecek yöntemlerden birisi de her konutun
harcadığı enerji kadar yakıt paylaşımını sağlayan ısı paylaşımı (tüketim temelli ölçme ve
faturalandırma yapan) sistemidir. Bu sistemde bağımsız her birim için ayrı bir ısı sayacı
kullanılıp bu sayaçtan alınan veri yardımıyla orada harcanan enerji hesaplanmaktadır. Yakıt
paylaşımı bu hesap üzerinden yapılmaktadır. Bu sistemle bağımsız ısı kullanımı sağlanmakta,
aynı apartmanda farklı sıcaklık bölgeleri kişilerin kendi isteği ile istedikleri zamanlarda
oluşturulabilmekte ve ısıtma sisteminden memnuniyet artmaktadır. Sıcaklık oda bazında
ayarlanabilmektedir. Merkezi ısıtma sistemlerinde yakıt paylaşımında arsa payı yerine ısı
sayacı kullanılması en azından %15’ler seviyesinde enerji tasarrufu yapılabilmektedir . Isı
sayacı kullanımı ile tüketim alışkanlıkları değişmekte kullanıcılar dairelerinde ısı kaybını
azaltacak önlemleri (cam fitillerini yenilemek, çok ısınınca cam açmak yerine radyatör
vanasını kısmak, giyim alışkanlıklarında küçük değişiklik yapmak vs) almaktadırlar. Böylece
kendi ekonomilerine (dolaylı olarak da ülke ekonomisine) katkı sağlamaktadırlar.

Merkezi Isıtma Sistemlerinde Isınma Problemleri ve Yakıt Paylaşımı
Isı sayaçlarının kullanımı ile ilgili olarak “Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde
Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmelik” [6] Bayındırlık
ve İskan Bakanlığı tarafından hazırlanıp 14/04/2008 tarihli Resmi Gazete de yayınlanarak
yürürlüğe girmiştir. Böylece kat mülkiyeti kanununun yakıt giderlerinin paylaşılması ile ilgili
hükmünün tasarruf için yetersiz, hatta israf kaynağı olan uygulaması bu cihazların kullanımı
ile önlenebilecektir. İlgili yönetmeliğin 8. maddesine göre, merkezi ısıtma sistemlerinde
toplam ısıtma giderlerinin %70'i bağımsız bölümlerin ölçülen ısı tüketimlerine göre
paylaştırılır. Geriye kalan %30'luk kısım; ortak kullanım mahalleri, sistem kayıpları, asgari
ısınma ve işletme giderlerinden kaynaklanan ısı giderleri olarak bağımsız bölümlerin kullanım
alanlarına göre paylaştırılır.
Uygulamada yakıt paylaşımı için ısı payölçer veya ısı sayaçları kullanılmaktadır. Isı payölçer,
üzerine veya giriş hattına yerleştirildiği radyatör ve benzeri ısıtıcı cihazların harcadığı enerjiyi
ölçerek hafızasına kaydeden cihazıdır. Bu cihazların kayıt yapmayıp üzerine monte edildikleri
cihazdan aldıkları enerji ile içerisinde bulunan akışkanın (methylbenzoat) bir ısıtma sezonu
boyunca buharlaşan kısmının ölçekli skaladan okunması ile yakıt paylaşımı yapan tipleri de
vardır. Bu tür cihazlara kalorimetre adı verilir. Bu cihazlar radyatör üzerine monte edilip özel
plastik mühürle mühürlendikten sonra tüm ısıtma sezonu boyunca burada kalır. Cihaz
içerisine konulan akışkan renkleri güvenlik açısından her yıl yenilenir. Şekil 1’de ısı payölçer
ve kalorimetre görülmektedir. Isı payölçer kullanılan radyatörlerde aynı zamanda termostatik
vanaların da kullanılması gerekir. Termostatik vanalar belli bir sıcaklığa geldiğinde suyun
akış yolunu kapatan akış kontrol elemanlarıdır. Bulundukları ortam istenilen sıcaklığa
geldiğinde akışı kestikleri için sistemden enerji çekilmez. Böylece hem ortam sıcaklığı fazla
yükselmemiş, hem de enerji tasarrufu yapılmış olur. Ortam sıcaklığındaki her 1 oC’lik artış
yakıt sarfiyatında yaklaşık %6’lık bir artışa neden olmaktadır. Bu nedenle yakıt paylaşımının
payölçeler vasıtasıyla yapıldığı yerlerde termostatik vanaların kullanımı çok daha fazla önem
kazanmaktadır.

Isı sayacı; üzerine yerleştirildiği ısıtma hattından geçen ısı enerjisi miktarını debi ve sıcaklık
farkına göre ölçen cihazdır. Şekil 2’de bir ısı sayacı görülmektedir. Her dairenin girişine
monte edilir.
Isı sayaçları ve ısı pay ölçerler doğrudan üzerlerindeki ekrandan enerji sarfiyatının
okunabildiği, kablolu bağlantı ile bir bilgisayar sistemine aktarıldığı sistemler şeklinde de
olabilir. Veya bir radyo frekans (RF) verici yardımıyla ölçüm işini ve veri göndermeyi RF ile
sağlayabilirler. Bu sistemlerde yakıt paylaşımını yapan kişilerin konut içlerine gelmelerine
gerek kalmadan apartmanın dışından ölçümler alınabilmektedir
ısı sayacı
Mekanik ısı sayaçları ise her daire girişine yerleştirilen bir çeşit sıcak su sayaçlarıdır. Bu
sayaçlar üzerlerinden geçen akışkanın debisini ölçüp, gidiş ve dönüş hatları üzerindeki
sıcaklıklar yardımıyla enerji paylaşımı yapılmaktadır. Mekanik ısı sayaçlarının yanında
manyetik, ultrasonik, vorteks tipi ve orifis tipi olanları da vardır [9].
2. Materyal ve Yöntem
Bu çalışma, apartmanlarda merkezi ısınma sistemlerinden kat maliklerinin/sakinlerinin
memnuniyet derecesini tespit etmek, konutta oturanların yakıt paylaşımı için ısı payölçer
kullanımına karşı olan tutum ve davranışlarını belirlemek amacıyla yapıldı. Konut
sakinlerinin konu ile ilgili görüşlerini belirlemek için anket metodu kullanıldı. Anket
çalışmasında yüz yüze, birebir görüşme metodu kullanıldı [10]. Yapılan çalışmada Isparta
merkezinde toplu konut alanlarında sitelerde merkezi sistemle ısınan konutlardan rastgele
seçildi. Toplam 8 sitede 40 konutta görüşme yapıldı.. Görüşmeler konutlarda oturan
yetişkinlerle yapıldı. Görüşme zamanı olarak akşam saatleri, kaloriferlerin tam çalıştığı zaman
dilimi seçildi.
Anket çalışmasında oturulan konutun hangi katta olduğu, yönü, konutta oturanların ısınma
tesisatından memnuniyet dereceleri, şikayetleri, yakıt paylaşımı için ısı payölçer
kullanılmasına ve bu sistemle ilgili görüşülen kişilerin tutum ve davranışları toplam 30 soru
ile belirlenmeye çalışıldı. Sorular derecelendirilmiş ve çoktan seçmeli olarak hazırlanmıştır.
Kabuller:
1. Bilgi toplamak amacıyla kullanılan ölçekler geçerli ve güvenilirdir.
2. Apartman sakinleri soruları objektif olarak ve içtenlikle cevaplayacaklardır.
3. Seçilen örnekler evreni temsil etmektedir.
Sınırlılıklar:
1. Çalışma Isparta il merkezinde, merkezi sistemle ısınan belli sayıda sitedeki
konutlardan bir bölümünü kapsamaktadır.
Merkezi Isıtma Sistemlerinde Isınma Problemleri ve Yakıt Paylaşımı
2. Siteler merkezi ısıtmanın yoğun olduğu toplu konut alanlarından seçilmiştir. Toplu
konut alanları dışındaki merkezi sistemle ısınan apartmanlar dikkate alınmamıştır.
3. Çalışmada belli sayıda sitede ve bu sitedeki bazı dairelerde anket çalışması
yapılmıştır.
3. Araştırma Bulguları ve Değerlendirme
Yapılan görüşmelerde apartman sakinlerinden %45 i apartmanda ısınma şikayetli olanların
var olduğunu bildirmişlerdir. Yeteri kadar ısınmayan odaların hemen hemen tamamında
balkon kapılarının olduğu bildirilmiştir. Yapılan görüşmelerde %60 oranında pencerelerden,
%68 oranında ise balkon kapılarından soğuk geldiği ve görüşmeye katılanların %90’lık
bölümünün ısı kaçağını önlemek için çeşitli tedbirler aldıkları (ısı bandı, sünger, silikon vs)
bildirilmiştir.
Görüşme yapılan toplam 40 konuttan 11’inde (%28) radyatörlere sonradan dilim ekleme ya da
radyatörü büyütme şeklinde ilk durumuna nazaran değişiklik yapılmıştır. 3 kişide ekleme
yapmayı düşündüğünü belirtmiştir. Ekleme yapılan bu radyatörler genellikle kuzey ve doğu
yönlerdeki çocuk ve oturma odaları ile az sayıda da önceden radyatör konulmamış olan
antreye yapılmıştır.
Görüşmelerde %80 oranında evlerinin yeteri kadar ısındığını beyan etmişler, %20’lik bölüm
ise yeterli ısınamamaktan şikayetçidir. Yeteri kadar ısınamıyoruz diyenlerin %63 ü daha iyi
ısınmak için daha fazla yakıt aidatı verebiliriz demişlerdir.
Görüşmelerin yapıldığı zamanlar kalorifer tesisatının çalıştığı akşam saatleri olarak
seçilmiştir. Görüşme yapıldığı zaman diliminde ortam sıcaklığını %72 oranında yeterli
sıcaklıkta, %15’lik bölüm ortamı sıcak ve %13’lük bölüm de soğuk olarak
değerlendirmişlerdir. Görüşme yapıldığı saatlerdeki ortam sıcaklığı en düşük 19,6 oC, en
yüksek 25,2 oC olarak ölçülmüştür. Ortamın soğuk olarak değerlendirildiği konutlarda ortam
sıcaklığı 20,5 ile 24,6 oC arasında ölçülmüştür.

Apartman sakinlerinin bulundukları ortamın sıcaklığını değerlendirmeleri
Konutların %23’ünde sıcaklık ölçmek amacıyla termometre bulunmaktadır. Evinin yeteri
kadar ısınmadığını düşünenlerden sadece %13’ünün evinde termometre bulunmaktadır.

Apartmana ödedikleri yakıt aidatını yüksek olarak algılayanların oranı %33 ve normal
bulanlar ise %67 mertebesindedir. Apartman sakinlerinin %25’i ödedikleri yakıt bedeli
karşılığında yeteri kadar ısınamamaktan yakınmaktadırlar.

Isıtma sisteminde ısı payölçer kullanımına apartman sakinlerinin bakışı
Apartmanda ısı payölçer kullanılmasına apartman sakinlerinin bakışını belirlemek amacıyla
sorulan sorulara alınan cevaplara göre; “Dairenizde harcadığınız enerjiye karşılık yakıt parası
ödeyeceğiniz bir sisteme geçmek ister misiniz?” diye sorulan soruya %15 oranında evet, %45
oranında olabilir ve %40 oranında da hayır cevabı alınmıştır. Ödediği yakıt bedelinin
karşılığında yeteri kadar ısınamadığından şikayetçi olanların %20’lik bölümü ısı payölçer
sisteme geçilmesi teklifine de hayır, %70’i olabilir ve %10’u ise evet cevabı vermişlerdir.
Daha önceden ısı paylaşımı sistemine %80 oranında evet ya da olabilir şeklinde cevap
alınmasına rağmen, böyle bir sistemin kurulumu için yapılacak ek giderlere %48 oranında
onay verilmiş, %52 oranında karşı çıkılmıştır.
“Her dairenin harcadığı yakıt kadar aidat ödeyeceği bir sistemde en üst katta oturanlar ile
kuzey yönlerde oturanların ara katlara ve güney ve batı yönlerinde oturanlara nazaran daha
fazla yakıt bedeli ödemek durumunda kalacakları açıklaması yapıldıktan sonra bu sisteme
geçmek ister misiniz? diye tekrar sorulmuş, daha önceden bu sisteme geçiş için evet/olabilir
diyenlerden sadece %38 lik bölümü bu sisteme tekrar onay vermişler, geriye kalan %62 lik
kısım bu defa hayır cevabını vermişlerdir.
Ankete katılanların sadece %8’lik kısmı bu sistemin adil olduğunu düşünmekte, geriye kalan
%92’lik kısım ise her dairenin kullanacağı enerji kadar yakıt bedeli ödemesinin eşitlikçi
olmayacağını düşünmektedirler.
4. Sonuç ve Öneriler
Merkezi ısıtma sistemi ile ısınılan konutlarda dairelerin konumları ile sağlanılan sıcaklıklar
değişmektedir. Her ne kadar ısı hesaplarında yön zamları dikkate alınsa da güneşin etkisi
yadsınamaz. Konutlarda ortam sıcaklıkları projelendirme sıcaklıklarında olsa bile kullanıcılar
ortam sıcaklığını yetersiz görmektedirler.
Bazı konutlarda radyatörlere ekleme yapılması yeterli ısınılamadığının bir ifadesi olarak
görülebilir. Ancak konutların çoğunda sıcaklık ölçmek amacıyla termometre bulunmaması
Merkezi Isıtma Sistemlerinde Isınma Problemleri ve Yakıt Paylaşımı nedeniyle sıcak/soğuk tanımlamalarının subjektif olabileceğini düşündürmektedir. Konutlarını
soğuk olarak tanımlayanların zemin, çatı veya kuzey yönlerde olması ısıtma tesisatının
genellikle kesikli çalıştırılmasından kaynaklanmış olabileceği tahmin edilmektedir. Ancak ısı
kaybı hesaplarında yön zamlarının daha dikkatli alınmasını gerektirmektedir. Ayrı bir çalışma
olarak yön zammı konusu ayrıca irdelenebilir.
Yapılan görüşmelerde ısı payölçer ile kullanıldığı kadar enerjinin bedelinin ödenmesine, yani
tüketim temelli ölçme ve faturalandırma yapan sisteme de kat sakinlerinin fazla sıcak
bakmadıkları gözlenmiş ve bu uygulamayı adil bulmadıklarını bildirmişlerdir. Burada hem
ödedikleri bedelin karşılığında yeteri kadar ısınamadıklarını beyan edip, hem de harcadıkları
enerjinin bedeli kadar bir yakıt bedelinin ödeneceği bir sisteme karşı çıkılmasındaki asıl
sorunun ısı paylaşım sisteminin tam açıklanamamış olmasından kaynaklandığı
düşünülmektedir. Bu nedenle yakıt paylaşımı ve ısı payölçerlerin tanıtımı ve halkımızın
bilinçlendirilmesi için daha kapsamlı çalışmalar yapılması gerekmektedir."kaynak:ahmet özsoy"

Hiç yorum yok: