16 Aralık 2011 Cuma

Enerji Veimliliği nedir ?

Enerji Verimliliği

Enerji verimliliği, tüketilen enerji miktarının, üretimdeki miktar ve kaliteyi düşürmeden, ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden en aza indirilmesidir. Daha geniş bir biçimde enerji verimliliği; gaz, buhar, ısı, hava ve elektrikteki enerji kayıplarını önlemek, çeşitli atıkların geri kazanımı ve değerlendirilmesi veya ileri teknoloji ile üretimi düşürmeden enerji talebini azaltması, daha verimli enerji kaynakları, gelişmiş endüstriyel süreçler, enerji geri kazanımları gibi etkinliği artırıcı önlemlerin bütünüdür.

Türkiye için büyümek ve gülcü bir ekonomiye sahip olmak yaşamsal bir öneme sahiptir. Büyümek icin sanayileşmeye, sanayileşme için ucuz, temiz ve kesintisiz enerjiye, enerji için ise finans, teknoloji ve insan kaynağına ihtiyacımız bulunmaktadır.

Endüstri çağını, bilgi çağını anlamaya, yakalamaya çalışırken yepyeni bir çağın eşiğine geldik. Bir çok uzmana göre bu çağa enerji ve iklim çağı deniyor. Endüstri çağı kömür enerjisinin buhara dönüştürülerek dişlilerin hareket etmesiyle başlamıştı. Petrolun tekerlekleri çevirmesinin, elektriğin bitlere dönüşmesinin arkasındaki gerçekleri anlamakta geciktik. Bu öyle bir gecikme oldu ki; kategorik olarak ülkemizi 3. dünya ülkesi veya iyimser yaklaşımla gelişmekte olan ülkeler sınıfında ikmale bıraktı. Bakiyesi üzerinde yaşadığımız imparatorluğumuz kömürün gücünü rakiplerine göre neredeyse 100 yıl sonra fark etmeye başladı. Petrolun 20. yüzyılın en büyük gücü olacağını ise anlayamadığı için yanlış cephelerde tüm enerjisini tüketti.

Düşük karbon ekonomisi veya yeşil ekonomi diyebileceğimiz bu yeni olguyu anlamak, kavramak, içselleştirmek ve sonsuz bir ihtirasla bu yeni yarışa katılmak ve var gücümüzle çalışmak zorundayız...

Son 10 yıllık performansımıza baktığımızda dış ticaret açığımızın yarısının, yani 154 milyar USD’lik tutarın enerji ithalatından kaynaklandığı görülecektir. Türkiye’nin ihracatını arttırdığı ölçüde ithalatı da artmaktadır. Ülkemizin bu kompozisyonu değiştirmekten başka çaresi yoktur. Bu kompozisyonun değişmesi için enerji eksenli sanayileşme ve kentleşme politikalarımızın gozden geçirilmesi şarttır. Türkiye OECD ülkeleri içinde 1000 USD GSYH için 0,38 TEP enerji kullanımı ile rakiplerine göre enerji yoğunluğu yüksek ülkeler içindedir.

Türkiye Sera Gazı Emisyonu
Enerji 258 Milyon Ton
Sanayi Prosesleri 27 Milyon Ton
Arazi Kullanımı ve Ormancılık 76 Milyon Ton
Atık 30 Milyon Ton
Tarım 16 Milyon Ton
TOPLAM 407 Milyon Ton
Türkiye CO2 salınımı en hızlı artan ülkelerdendir. Kyoto sonrası sera gazı azaltma taahhütleri düşünüldüğünde sektörlerimizi önemli zorluklar beklemektedir. Türkiye’nin muhtelif büyüme senaryolarına göre yapılan hesaplarda her yıl en az 12 milyar kWh ek enerjiye ve yılık 4-5 milyar USD yatırıma ihtiyacı olduğu öngörülmektedir. Bu yatırımların finansmanı tarifeler ve kamu alım garantileri üzerine kurulmuştur. Öte yandan dağıtım özelleştirmelerinde ödenen bedeller düşünülürse Türkiye sanayisi orta vadede ucuz enerji beklentisi içine girmeden rekabetçi olmanın yollarını bulmalıdır. Başta demir çelik, çimento,taş toprak işleme gibi enerji yoğun ihracatçı sektörlerimizde enerji girdi maliyetleri rekabet denkleminin en çapraşık değişkeni olmaya devam edecektir.


Taner Yıldız
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
“Türkiye, özellikle bu ülkenin idare edilmesi adına irade koyan hükümet; enerji verimliliği ile alakalı çalışmalar yapılması ve bunun yönetilmesi üzerine çalışmalar yürütülmesi gerektiğinin farkındadır.
Burada sivil inisiyatiflerin ve sivil toplum örgütlerinin bulunması son derece önemlidir. Tüketicilerin, ür eticilerin, siyasi iradenin, hükümetlerin ve politika koyucuların beraber olduğu bir ortamda ancak bu tur problemler çözülebilmektedir.
Bütün üretim kaynaklarını harekete geçirmek için yaptığınız işlemler aslında enerji verimliliği ile ilgili yapacağınız işlemlerden daha kolay değildir. Bir araştırmacımızın güzel bir sözü vardır. “Hemen yakın ağaçtaki yere en yakın olan seviyedeki meyveyi toplamaktır enerji verimliliği”. Bu değişimin topluma bir kültür olarak yerleşmesi gerekmektedir. Bunun sivil toplum inisiyatifleri ile yapılmasının ve bir kültür olarak yerleşmesinin büyük bir önemi vardır.”

Hiç yorum yok: