16 Aralık 2011 Cuma

Verimli Enerji Verimliliği

ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ

Tahminlere göre 2030’a gelindiğinde dünya nüfusunun %70’i şehirlerde yaşayacak. Tüm dünyada küçük şehirlerden büyük şehirlere/megapollere doğru büyük bir göç var. Kimilerine göre bu modernitenin yeni bir evresi. İnsanoğlunun buharın gücüyle makine kollarını çevirmeyi öğrenmesinden bu yana, bol miktarda eğilmiş bükülmüş metal, kıvrılmış plastik, pişirilmiş toprak yaşamımızın her alanını kuşattı.
Kömür, petrol ve nehirler moderniteye hizmet etti. Ardından radyoaktif elementler, binlerce metre derinlikten çıkarılan gazlar, gökte esen rüzgarlar, kaynayan sular ve güneşin sıcaklığı insanoğlunun modern yaşamın nimetlerinden yararlanması için seferber edildi.
Enerji her şeydir. Enerji maddenin özüdür. Modern insan için enerji, güzel evler ve yaşamı konforlu hale getiren eşyadır. Binlerce kilometre uzaklara gidebilmenin yoludur. Dünyada olan biteni anlamanın, bir bakıma var olmanın aracıdır... Ne yazık ki; enerji kaynakları sonsuz değildir.
Artan nüfusa paralel olarak dünyanın enerji ihtiyacı da artmaktadır. Ayrıca artan enerji ihtiyacı ve endüstrileşme, şehirleşme büyük çevresel sorunlara yol açmaktadır. Dünyanın her yerinde,ülkeler enerji üretiminin ve kullanımının yeni yollarını keşfetmek için birbirleriyle adeta yarış içerisindedir. Bu yarışta önde gelen ülkeler, dünya ekonomisine yön verecektir. Artık sadece fosil yakıtlara dayalı enerji ile modern yaşamın sürdürülebilir olmadığı kanıtlanmıştır.
Sürdürülebilirliğin üç yönü; enerji güvenliği, rekabetçilik ve cevre başlıklarıyla karşımızda durmaktadır. Bu yeni konsept daha düşük karbonlu bir ekonomiye dönüşümü sağlayabileceği gibi aynı zamanda enerji güvenliğine ve ekonomilerin rekabetçiliğine de hizmet edecektir.
Arz sorunları ve artan enerji maliyetleri enerji verimliliği kavramını ön plana çıkarmaktadır. Enerji verimliliği, sürdürülebilir kalkınmanın ve rekabetçiliğin en önemli bileşenidir. Dünyanın ekolojik kapasitesi düşünüldüğünde enerji verimliliğinin artırılması şarttır.
Ülkemizde gerek kamu, gerek özel sektör gerekse sivil toplum kuruluşları; verimliliğin artırılması için yeni teknolojilerin ve yöntemlerin yaygınlaştırılmasında öncu rol oynamalı, işbirliği halinde hareket etmelidir. “Ortak Akıl” ortaya koyarak uzun vadeli bir plan etrafında çalışmalıdırlar.
Enerji arz güvenliğini sağlamak, enerji maliyetlerini rekabet edilebilir seviyeye çekmek, enerji verimliliğini arttırarak makro ekonomik dengeleri sağlamlaştırmak ve düşük karbon ekonomisinin gereklerine göre uçtan uca yeniden yapılanmak Türkiye’nin önünde duran en önemli problemlerin başında gelmektedir.
Kaynak : gelecegiaydinlatin

Hiç yorum yok: